Öz
Kronik böbrek yetersizlikli hastalarda tüberküloz sıklığı, böbrek fonksiyonları normal olanlara göre yüksektir. Hastanemizde 1996 ile 2005 yılları arasında kronik periton diyalizi uygulanan 83 hastanın beşinde (dördü kız, yaş ortalaması 16.3±2.1 yıl) tüberküloz peritonit saptandı. Tanı döneminde üç hastaya sürekli ayaktan periton diyalizi (SAPD) uygulanmaktaydı, iki hastada ise hemodiyalize geçilmişti. Hastaların başvuru bulguları, diğer tübekülozdışı bakteriyel peritonitlere benzerdi. Periton sıvısı incelemelerinde lenfosit egemenliğinde hücre artışı saptandı ve serum albümin düzeyinin periton sıvısı albüminine oranı 0.63±0.15 idi. İki hastanın periton sıvı kültüründe Mycobacterium tuberculosis üredi ve bu hastaların periton biyopsisinde kronik granülomatoz enflamasyon belirlendi. Diğer üç hastaya klinik bulgular, periton sıvılarının özellikleri ve radyolojik bulgular (periton zarında kalınlaşma, septasyon ve/veya kalsifiye mezenterik lanefadenopati) ile tanı konuldu. Antitüberküloz tedavi başlandıktan 5–7 gün sonra hastaların ateşleri normale döndü. Sonuç olarak, SAPD uygulanan veya geçmişte SAPD uygulanıp hemodiyalize geçilmiş çocuklarda; periton sıvısında lenfosit egemenliği ve klasik antibiyotik tedavisine yanıtsız steril peritonitlerin ayırıcı tanısında tüberküloz peritonit düşünülmelidir. Mikrobiyolojik olarak kanıtlanamayan hastalarda, periton biyopsisi ve karın ultrasonografisi ve/veya bilgisayarlı tomografi tüberküloz tanısında yardımcı olabilir.
Anahtar Kelimeler: tüberküloz peritonit, çocuk, sürekli ayaktan periton diyalizi, hemodiyaliz, periton biyopsisi, tuberculous peritonitis, children, continuous ambulatory peritoneal dialysis, hemodialysis, peritoneal biopsy