Öz
Yenidoğan bebekler için doğum sonrası yaşama adaptasyonda solunum sistemi kadar kardiyak fonksiyonların da önemli olduğu açıktır. Ancak doğum şeklinin bu fonksiyonlar üzerine etkisi olabileceği tahmin edilebilir. Bu nedenle vajinal doğum (Grup 1, n=15) ve elektif sezaryen (Grup 2, n=15) ile doğan sağlıklı yenidoğan bebeklerin, doğum sonrasında ilk saat ve yedinci günde olmak üzere, Doppler ekokardiyografik inceleme ile kardiyak output, ejeksiyon fraksiyonu, fraksiyonel kısalma, sol ventrikül diastol sonu çap (LVEDD), sol ventrikül sistol sonu çap (LVESD), sağ ventrikül diastol sonu çap (RVEDD), sağ ventrikül sistol sonu çap (RVESD) ve sol atrium/aort çapı (LA/Aort) oranı ölçümleri yapıldı. Ayrıca eş zamanlı, kalp hızı ve ortalama kan basıncı ölçüldü. Yaşamın birinci saati ölçümlerinde Grup 2’de ortalama kan basıncı (52.2±6.87 vs 46.8±4.68 mmHg), kalp atım hızı (156.2±9.7 vs 147.5±12.7/dk), LVESD (14.0±1.69 vs 12.71±0.38 mm) ve LA/Aort oranı (1.35±0.16 vs 1.21±0.19) ölçümleri Grup 1’e göre daha yüksek olarak saptandı (her biri için p< 0.05). Ancak yedinci gün ölçümlerinde bu farklılıkların hiçbiri saptanmadı. Bu bulgular postnatal yaşama adaptasyonda kardiyak fonksiyonlar üzerinde doğum şeklinin önemli olduğunu göstermektedir. Normal spontan doğumla doğan bebekler erken dönemde hemodinamik olarak daha avantajlı olmakla birlikte, yedinci günde bu fark kaybolmaktadır. Bu durum travay sırasında annedeki fizyolojik oksitosinin fetusa geçerek kardiyak reseptörleri etkilemesi ve/veya atrial natriüretik peptid salgılanmasını arttırması ile oluşan natriürezis ve diürezle hacim yükünü azaltması ile ilişkili olabilir.
Anahtar Kelimeler: yenidoğan, ekokardiyografi, doğum şekli, postnatal adaptasyon, newborn, echocardiography, delivery type, postnatal adaptation.